28 Mart 2013 Perşembe

yemek bloggerı olmak


Yemek bloggerı olmakla ilgili gülümseten tespitlerim var, buyrun;

- Yemek bloggerı olunmaz doğulur. Zira bu kadar çok emeği harcayabilmek için insanın içinde sürekli bağıran "yemek yap" diye bir ses olması lazım. Misal ben ilk kekimi 9 yaşındayken yaptım. 10 yaşındayken annemin komşuya gitmesini fırsat bilip pirinç unu ve sütle muhallebi pişirip içine limon kabuğu rendeledim. Mmmh enfes olmuştu.

- Yemek bloggerları yemekleri hep ılık yer. Çünkü sıcak yemek servisten önce poz vermek zorundadır. Fotoğraf çekimi uzadıkça yemek soğur. Hele fotoğrafları bloggerın eşi çekiyorsa ve profesyonel fotoğrafçı hassasiyetindeyse soğur gider güzelim yemek. Ama pasta ve tatlılarda sorun yok onları normal yiyebiliyoruz.

- Yemek bloggerının fotoğraf makinesi ya da telefonu her tür yiyecek partikülüne bulaşmıştır. Unlu dokunmatik ekranın üzerine pudra şekeri ile figürler çizebilirim. Neden? Çünkü bir yemeğin her aşamasını fotoğraflamak istiyorum ki okuyanlar ne yaşayacaklarını görsünler. Telefonun ekranını feda ediyoruz bu arada :)

- Yemek bloggerı da dışardan söyler. Evet evet söyler. Hem çalışan, hem evli, hem de çocukluysa haftada birkaç akşam da olabilir bu. Tabi burada bloggerın bir gün tavuk cordon bleu yiyip ertesi gün hazır pizza yiyen eşinin yaşadığı bunalım incelemeye değer.

- Yemek hiçbirşey sunum herşeydir. Sunum uğruna her tür alakasız nesne o fotoğraf karesine girebilir. Önemli olan tarifin ana fotosunun şık olmasıdır. Bu amaçla evdeki biblolar, kumaş peçeteler, oğlumun oyuncakları, eşimin elleri gibi herşey kullanılabilir.

- Elbette ki yamuk yamuk kekler, kabarmamış ekmekler, tadı hiçbirşeye benzemeyen yemekler pişirebiliyorum. Bunlardan sadece eşimin haberi oluyor, bir daha denememek üzere tarihe gömüyoruz o tarifi. Eğer burada bir tarif görüyorsanız bilin ki en az iki kez denenmiştir. İlk denemede güzel olup ikincide olmadıysa üçüncü denemeden sonra yazılır. İlk denemede kötü olursa ikinciyi pek denemem.

-Blog için çektiğimiz binlerce fotoğraf arasında şu yazıya uygun yemek yaparken göründüğüm anca bunları bulabildim iyi mi :) Evet tv programlarının aksine yemek bloggerı mutfağa ev kıyafetleri, terliği ve ev eşofmanıyla girer, saçları tokayla öylesine toplanmış olur, dolayısıyla fotoğraf çekilmeye hiç müsait olmaz :)
Sırasıyla şeker hamuru açan Feyza, ravioli hamuru açan Feyza (workshop ortamı olduğundan makyajlı ve hoş tabi), sufleye yumulmak üzere olan Feyza ve röportaj yapan Feyza.

9 yorum:

  1. süpersiniz tespitlere bayıldım doğrusu:)hepsine tek tek katılıyorum ayrıca sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkürler, çok tanıdık şeyler değil mi? :)

      Sil
  2. tespitlerinize katılıyorum :) sizi yeni keşfettim, izlemeye aldım çok teşekkürler ,sevgiler bana da beklerim
    http://www.seviminaskanasi.com/
    http://bayanlarinkahvehanesi.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  3. Hahahah cok güldüm :) ellerine saglık :)

    YanıtlaSil
  4. Çok güldüm okurken kendi hallerim gözümün önüne geldi:)fotoğraf makinamda hiç çocuklarımın ve bizim resimlerimiz yoktur baş rolde kekler,tatlılar,tuzlular yer alıyor.Elinize sağlık güzel bir paylaşım olmuş.Bende beklerim

    YanıtlaSil
  5. Feyza çok samimi bir yazı olmuş lezzetin her daim tavan olduğu tariflerini bekliyoruz.

    YanıtlaSil
  6. Merhaba ben Arda Türkmen sitemizde yapılacak olan tarif yarışmasına katılmak isterseniz başvurularınızı bekleriz.

    http://www.ardanin-mutfagi.com/

    YanıtlaSil

Paylaş

print

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...